24 Nisan 2009

Yar bana bir eğlence -2-! I Fındık Sever Sincap ve Pompiş I

Yazmayacağım vazgeçtim, uğraşamam günün notları, kelimeleri bilmemne diye...
Ayrıca şu dangozluk meselesine de bir ara etraflıca değinmek istiyorum.
Garip bir çekim alanı oluşturmaya başladım, seçmece karpuz gibi mübarekler hayatıma yağıyor. Bir sağdan bir soldan (pompiş demek yok, ayıpmış, bir kelime öğrendik başımız göğe erdi). Hepsi testosterondan oluyormuş aslında, işin sırrını da verdiler ya tiyatroda, biz de insan sarrafı, davranış bilimi piri olacaktık iki dakikada... Böyle cemi cümle saydırmak istiyorum, ama hiç bir şey dışarıdan görüldüğü gibi değil, asabi falan da değilim ayrıca. Manik devrem atak yaptı bugün, o nedenle acayip eğleniyorum. Şimdi sorun şu ki, kimi insan kendini fazla önemsediği için karşısındakilerin de onu o derecede önemsediğini sanıyor. Halbuki karşıdaki insan da en az senin kadar bencil, o da kendisini önemsiyor. Benim verdiğim tek şey saygı iken, bu saygıyı bağlılık olarak algılayıp "ilişki"*ye ve kişiye duyulan saygıdan, hürmetten gösterilen ilgiyi hooop ufak bir mutasyonla kendisine duyulan tapınma olarak algılayan dimağları...öpüyorum.
Dahasını şu an yazamayacağım, İce Age 3 geliyormuş Temmuz'da, onun fragmanlarını izleyeceğim.
Fındık sever sincaba sevgilerle...

*sıradan ilişki, hatta 2 kişi arasındaki iletişim sistematiği manasında da kullanılabilir.

NoT 1 : Ayrıca bu sayfaya babamızın hayrına bedevinin günlüğü yazmadık!

06 Nisan 2009

Aşağıdan yukarıya...

Sayfayı aşağıdan yukarıya okumak gerek,
blogmuş neymiş nedenmiş, ben de anlamıyorum zaten
ama kronolojik olmalı her şey. Sanki başaşağı dönmüş gibi oluyor buraya yazdıklarım. Tarihe dikkat edecek olursanız, en yeni yazı en üstte duruyor.
Aslında tabi herkes en yeni ve günceli görmek ister de, benim geçmiş takıntım olduğundan ben her konuya taaa en başından başlayıp okumak istiyorum.
A a deli galiba?!

Yar bana bir eğlence!

Eskiden, lise yıllarında zaman zaman yaptığım absürt bir şey vardı.
Canım sıkıldığında önüme bir kağıt koyardım, etraftan duyduğum seslerden hangisine yoğunlaşırsam onu yazardım. Ortaya saçma sapan ama genelde çok komik diyaloglar çıkardı.
Şimdi aklıma geldi de, benzeri bir şeyin beni eğlendireceğini düşündüm.
Böyle günün notları, cümleleri, sorularından oluşan birer ufak notlar dizesi..bir farkındalık çabası, aslında geyik çalışması için bu sayfayı kullanacağım. Evet!
Her günün aynı ofiste, aynı odada, aynı bilgisayarın başında geçtiğini düşünürseniz büyük farklılıklar beklemeyebilirsiniz. Ben de beklemiyorum, neden böyle bir beklentiye girilir onu da bilemiyorum.
Geyik işte, hayatım geyik zaten...napalım, herkesin özrü bedeninde olacak diye bir kaide yok! Canım sıkılıyor bolca,
Yar bana bir eğlenceeee!

03 Nisan 2009

Pamuksu bir sayfa

Bir de neydi öyle simsiyah bir sayfa. İçim kararmış da kararmış...
Artık bembeyaz olmalı...
Bana kalbin gibi değerli bu blogdan senin kadar pamuksu bir sayfa ayırdığın için teşekkür ederim blogger! ( ne diyorum lan ben!?)

Alengirli işler

Onca zaman kendimi açmak için hazırladığım şu sayfacığı internetin dipsiz kuyularında yapayalnız bırakıp gitmişim. En son 2005 yılında yolumun düştüğü bu sayfaya yeniden bir şeyler karalama niyetindeyim. Günlük gibi ama aslında pek günlük gibi değil de... aman ne bileyim!
Yeterince asabi olmadığımda kendim hakkında yazamıyorum.
Kendime kızıp yargılamazsam yazacağım pek bir şey kalmıyor galiba.
Lakin bahar geldiiiiii, artık kızma değil coşma ve koşma vaktidir.
Kış boyunca darlandım durdum, şimdi de koşturuyorum oradan oraya. Uyku ise aylardır tam olarak tadına varamadığım bir çeşit tatlı :)
Bir ara soluklanmak ve alengirli işler çevirmek istiyorum. Evet evet tam da böyle istiyorum!

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...