29 Temmuz 2010

Aydın mı ey "Aydın"?



Bu ülkenin insanlarının kendilerini acımasızca eleştirerek aşağılayan aydınlara değil, değişime ve dönüşüme önderlik ederek iyi niyetle onları eğitecek aydınlara ihtiyacı var. Bu nedenle Say'ın tavrı ters etki yapacak ve insanların kendi yaptığı müziğe karşı bile önyargılarını tetikleyecektir. Evet, Say önemli bir müzisyen. Dünyada belki de klasik müzik denildiğinde ismi geçen bir sanatçı. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki klasik müzik batıya ait bir müzik geleneğidir. Kendisi de Türkiye'de Türkiye için yabancı bir müziğin icracısıdır. O nedenle insanların zeka ve entelektüel birikiminin klasik müzik severlikle ölçülemeyeceğini de bilmesi gerekir. Ve tabi ki gerçek bir sanatçının egolarından arınması gerekir. Arabesk müzik tartışmasını hiç konu almak bile istemiyorum. Ben de kişisel olarak arabesk müzik duyunca kaçanlardanım. Ama ben rock dinliyorum diye de bütün halktan rock müzik dinlemelerini, Deep Purple ile yatıp Metallica ile kalkmalarını beklemiyorum...
Üstelik bir zamanlar kitabında  "halkımı klasik müzikle tanıştırmak zorundayım" diyen Say, nasıl oldu da bu kadar yabancılaştı bizlere? Üstelik Anadolu aydınlarımızın katledildiği gün orada, Madımak'ta hayatını yitiren Metin Altıok için bir oratoryo bile hazırlayan Fazıl Say! Anadolu'dan kopuşu, magazinselleşen hayatı ve talihsiz açıklamalarıyla gerçek bir entelektüelden bir "entel"e mi dönüşüyor?

Tekelci "sanatçı"lar
Yaşadığımız sistemde her şey tekellerin ellerinde. Ve karşımızda toplumu dönüştürme birikiminden aciz, toplumla ilişkisi kalmamış tekelci enteller var. Sanatı da mı tekelleştireceksiniz sayın burjuva entelleri?
Osmanlı'nın çöküşe geçtiği yılları tarih derslerinden, filmlerden, kitaplardan hatırladığımız kadarıyla bir irdeleyelim. Yüksek tabakanın dili Fransızca, giyimi lümpen olmuş. Bir yanda Fransızlar dalga geçiyor Osmanlı eliti zengin kırolarla, bir yandan fakir ve eğitimsiz halk tiksiniyor onlardan. Dejenere oluşlarını okuma yazma bilmeyen gariban bile görüyor da kendileri bir aynaya bakamıyorlar.

Beğenmiyorsanız değiştiriniz efendim! 
Beğenmiyorsanız hizmet ediniz, çaba gösteriniz, yoksa bir ömür homurdanıp huysuz nidalarla nefret söylemleri saçmaya devam edeceksiniz. Siz, hani "aydın" kesimsiniz ya, biz sıradan halktan daha güçlüsünüzdür, halkı değiştirmeye çalışabilirsiniz. Ama unutmuşum! Siz halka karışamazsınız. Kendinizi zorla dışlatan, faşizanca küfürler savurarak onları aşağılayan bir geleneğin aydınısınız siz. Sizin gibilerin fakir olan versiyonu ise sokaklarda insanların idam ile cezalandırılmasını memleket yararına görüyor, ülkenin kurtuluş formülünü bu koşula bağlıyorlar.
Evet arabesk müzik "kıro" bir akımdır. Ama sizin gibi tanrılaşmak için kendisini parçalayan, ama özünde kendi kıroluğundan korkan; özüne dönmeyi fobi haline getirmiş, bu nedenle de devekuşu gibi kafasını kumlara gömen "aydın"lar halkın varoluş çabasından da, devrimlerden de korkarlar aslında. O nedenle değiştirmek yerine eleştirmek, harekete geçmek yerine oturduğu yerden aşağılamaktır siz yeni nesil "aydın"ların ortak davranış modeli.
Siz Sayın Say, kendinizi zorla saydıramazsınız. Sadece sizler gibi "dahi"lik gazıyla şişirilmiş, lümpen aydınlar sınıfında alkışlanarak da saygın olamazsınız. Ya kendi küçük topluluklarınızda birbirinizin sırtını kaşıyarak mutlu olmayı öğreneceksiniz, ya da penguen kılıklı smokinlerinizi sırtınızdan atıp ara sıra otobüse-minibüse binecek, insanların bu ülkede nasıl insanca "yaşayamadıklarını" görüp elinizi taşın altına koyma cesaretini göstereceksiniz. Yoksa hiç bir işe yaramaz sanatçı kimliğiniz. Siz de Osmanlı'nın Fransız özentisi zavallı aydınları gibi ancak oralarda değer görürsünüz... "Arabeskten nasıl kurtuluruz?"dan önce, "gerçek aydınlar nerede?" sorusunu sormaya ihtiyacımız var.

7 yorum:

Unknown dedi ki...

fazıl say gerekeni az bile yapmıştır aslında. içimizi kemiren bayağılaştıran sömüren hayvanların bile aşağısına indiren popüler kültüre darbe vurmak gereklidir. sanatçı asla yıkıcı düşüncelerden vazgeçmemelidir. sanat"katharsis değil "nemesis " tir.

Zeynep V. dedi ki...

Popüler kültürü yücelten de halka arkasını dönen aydınlardır. Onlar ellerini her çektiklerinde başkaları el uzatarak yozlaştırır toplumları. O nedenle önce kaçıp sonra da yıkıcı yorumlar yapmak hiç bir işe yaramaz, dönüştürmez. Aksine halkı daha da ağına iter popüler kültürün...

Unknown dedi ki...

bu arabesk kültür hiçbir zaman bize ait olmadı aslında. bu da 80 lerden sonra bize yamanan bir uyuşturucudur. gerçi tüm gerçekler bir yana o kadar çok bu topraklara işlemiş ki eziklik acınılasılık. bir yandan bunu pompaladı insanlar. bir yandan bundan zengin oldu sürüngenler. insan kurt olarak doğar, kendi özünü unuttuğunda köpek olur aslında hayatım boyunca bu admların yozluğu ile savaştım bende. kabul etmedim uzlaşmadım onlarla. uzlaşmaya niyetim de yok. gerekirse savaşmak en önde ben olurum bu açıdan fazıl say her zaman haklı ve galibi olacak bu konunun

Murat dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Ah Cem Bey, popüler kültür kelime anlamı olan Fazıl Say yavşaklığı mı darbe vuracak popüler kültüre. Komiksin. Herkesin zevki kendine, arabesk müzik dinleyen halka ezik demen bile yazdıklarını çürütüyor. Evet işte popüler kültür sizsiniz Cem Bey. Kendi aleminizde mutluluklar dilerim.

Adsız dedi ki...

selam ben senay, gercekten super bir blog, eger facebook veya twitter varsa eklemek isterim...

Zeynep V. dedi ki...

Şenay, Facebook sayfasını da Bedevinin Günlüğü adıyla bulabilirsin. İşte bu da adresi;

http://www.facebook.com/pages/Bedevinin-G%C3%BCnl%C3%BC%C4%9F%C3%BC-Manas%C4%B1z-S%C3%BCr%C3%BCklenmeler-Serisi-/339019398063

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...